Kitaplar< Geri dönün

TÜRK GİYİM SANAYİİ TARİHİNDEKİ ÜNLÜ FABRİKA: 'FESHANE' DEFTERDAR FABRİKASI

TÜRK GİYİM SANAYİİ TARİHİNDEKİ ÜNLÜ FABRİKA: 'FESHANE' DEFTERDAR FABRİKASI

Sümerbank Genel Müdürlüğü yayını, 1988, Ankara (ISBN 975-7536-00-8)

Türk Giyim Sanayiindeki
Ünlü Fabrika
'FESHANE'
DEFTERDAR FABRİKASI

Prof. Önder Küçükerman

Sümerbank Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanmıştır
Yayına hazırlayan ve düzenleyen, Önder Küçükerman
Dizgi, film, baskı Apa Ofset Basımevi ve Ticaret A. Ş., İstanbul
Cilt, Emin Barın, Barın Yazı ve Cilt Sanayii, İstanbul

1. Basım, 1988, İstanbul
ISBN 975-7536-00-8

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ
Adnan Kahveci, Devlet Bakanı, 11

SUNUŞ
Sümerbank Genel Müdürü Ahmet Özerdim, 13

GİRİŞ
İstanbul, Haliç'te bir fabrika: Eski 'Feshane', 15

I. BÖLÜM:
19. YÜZYIL'DA İSTANBUL VE ÇEVRESİNDE SANAYİLEŞMENİN BAŞLAMASI VE 'FESHANE'NİN KURULUŞUNU ORTAYA ÇIKARAN GELİŞMELER
Yeniçeriliğin kaldırılmasından önceki yıllarda askeri ve sivil giyim endüstrisi ve sonrası, 18; Endüstri dönemi öncesi Osmanlı sistemi ve üretimde 'Gedik sistemi', 50. 19. Yüzyıl sanayileşme girişimleri içinde askeri fabrikalar, 52; İstanbul'da ilk sanayi kuruluşları: 1805 yılları 64; 'Çuha': Her zaman çok aranılan bir kumaş, 65.

II. BÖLÜM:
19. YÜZYIL'DA İSTANBUL'DA BİR 'FESHANE'NİN KURULUŞUNU HAZIRLAYAN OLAYLAR
Devlet fabrikaları ve Tanzimat, 72. 19. Yüzyılda askeri fabrikalar, 73. Sultan Mahmut'un askeri ve sivil kıyafet değişikliğini başlatması ve bu iş için gerekli olan endüstrinin kurulması girişimi, 74. Yeni değiştirilen üniformayı giyerek Padişahın huzuruna çıkan Veli Rıza, Harp Yaveri oluyor, 81. Zarif Paşa'nın hatıralarından: 'Padişahımızın askerleri hep böyle mi urba giyerler?', 129. Tanzimat ve özel fabrikalar, 132. Türkiye'de sanayide güç kaynağı olarak kullanılmış bulunan ilk buhar makinaları, 133. Dokuma sanayii kurma hareketleri ve İslimye Çuha Fabrikası: 1842, 134. Osmanlı sanayiinin uluslararası sergilere katılması ve Batı ile ilk ilişkilerin başlaması, 135. 1851 Paris Uluslararası Sergisi, 136. 1862 Londra II. Uluslararası Sergisi, 137. 1863 İstanbul Sergisi: 'Sergi-i Umumi-i Osmani', 139. Sanayiin geliştirilmesi için yapılmış olan diğer girişimler: Sanayi Mektepleri, 183, Filibe pamuk ipliği ve dokuma fabrikaları: 1865, 150. 1867 yılında Sultan Aziz'in Avrupa gezisi ile Avrupa sanayii ve sanayi ürünleri ile karşı karşıya kalan heyet, 150. İstanbul'da küçük sanayi kuruluşlarından büyük şirketlere doğru: 1868, 157. 1876'dan sonraki gelişmeler: 'Hamidiye Sanayi Mektebi Alisi', 162. Kız sanayi mektepleri, 162. 1884 yılı İstanbul gazetelerinden giyim ilanları, 163. Fes kullanımının günlük hayata girişi üzerine, 164. Fes fabrikası kurma girişimleri üzerine görüşler: 1899, 166. 1849-1854 yılları Feshane Muhasebe defterlerinden sayfalar, 170. Osmanlı Sanayiinin Batıya açılma girişimleri: 1893 Şikago Uluslararası Sergisi, 203. 'Feshane' ile ilgili bir sözleşme: 19. Yüzyıl sonu, 208.

III. BÖLÜM:
'FESHANE'NİN SÜMERBANK'A GEÇMESİ VE 'DEFTERDAR FABRİKASI'
231 Feshane'nin, döneminin diğer sanayi olayları ve siyasi gelişmeleri ile birlikte kronolojisi, 232. Yöneticiler listesi, 255. Feshane'nin Sümerbank'a geçmesi ve 'Defterdar Fabrikası', İlk yıllar, 256. 1960'lı yıllar, 264. Feshane'den bölük pörçük anılar, 266. Yılı 1985: 'Feshane'nin son günleri, 270.

KAYNAKLAR, 280
AÇIKLAMALAR, 280
KAYNAKLAR, 284
FOTOĞRAFLAR, 286

--------------------------------------------------------------------------------

ÖNSÖZ

Adnan Kahveci, T.C. Devlet Bakanı

Bu kitapla üzerinde durulan 'Feshane', geleneksel Türk dokumacılığının 19.Yüzyıl'da Batı'da gelişen Sanayi Devrimi ile karşılaştığında, ülkede ortaya çıkan 'Sanayileşme düşüncesi'ini ilk olarak uygulamaya geçirebilmiş olan, en önemli tesislerimizden birisiydi.

'Feshane'yi, Türk sanayi tarihi içindeki yeri, ürünleri ve çağın olayları ile birlikte inceleyen bu araştırma ile, kapatıldığı 1986 yılına değin yaklaşık 150 yıl boyunca üretim yapan ve bugünkü modern Türk sanayiine bir tür okul görevi yapmış olan bir fabrika, genç kuşaklara tanıtılmaktadır.

Bu ünlü fabrika, varlığını sürdürdüğü çok uzun bir dönem içinde çok geniş bir kadro yetiştirmiş ve 1935'lerde kurulmuş olan Sümerbank'ın temel direklerinden birisi olmuş ve bu görevini yıkılıncaya kadar da sürdürmüştür.
Bu fabrikanın incelemeye değer en önemli özelliği 19. Yüzyıl'ın küçük boyutlu geleneksel yerli üretim potansiyelinin karşısına, o günlerin en modern teknolojisini temsilen çıkmış olmasıdır. Bu nedenle, Türk dokuma sanayii tarihi içindeki ilk ve en etkili sanayi kompleksi olmuştur. Bu öncü rolüyle, bir yandan üretim yapmış, diğer yandan da yeni bir nesli yeni ve ileri bir düşünce sistemine doğru itmiştir.

İşte bu kitap, eski 'Feshane'nin, özellikle bu rolü üzerinde durmakta ve bir anlamda bugünkü modern dokuma potansiyelinin başlangıç günlerine ışık tutmaya çalışmaktadır.

Türk sanayi tarihinin ilginç bir kesitini ortaya çıkaran bu kitabın yazarına ve katkıda bulunanlara teşekkür eder, saygılar sunarım.

SUNUŞ

Ahmet Özerdim, Sümerbank Genel Müdürü

Bilindiği üzere Osmanlı'lardan bugüne kökleşip gelişmiş yaşam tarzımız bir dizi sanatsal etkinliklerin doğmasına fırsat vermiştir. Gerçekten Türk tarihinin akışı içinde gelişip yaygınlaşan, mimariden tezyinata, dokumacılıktan el işlerine, halıcılıktan maden işlemeciliğine ve daha nice Türk sanatları ile karşılaşmamızın espirisi bundan kaynaklanmaktadır.

Bu açıdan SÜMERBANK, sanat tarihi oldukça zengin bir kuruluştur. Birçok özgün Türk sanatının, özellikle ipekli, yünlü dokumacılığın, el işlemeciliğinin başlatılıp sanatlaştırılması SÜMERBANK bünyesinde hayat bulmuştur. Bugün, bu türden sanatsal faaliyetlerin bir kısmının durdurulmuş olmasına karşın bir kısmının da etkinlikle devam ettirildiğini görüyoruz. Bu yüzden zamanında ekonomik düşüncelerle başlatılan bu sanatların günümüzde ülkelerin kültürel yaklaşımına yaptığı hizmetler ve genç ve gelecek nesillerimize sanatsal zenginliklerimizi aktarma düşüncesinden hareketle, Sümerbank olarak sahip olmakla gurur duyduğumuz geleneksel Türk sanayiinin temel tesislerini belgeseller halinde kamuoyunun ilgisine sunmayı görev bilerek yayınlamağa başlamıştık. Elinizde bulunan bu yeni belgesel ile tarihe 'Feshane' adıyla malolmuş ve dokumacılık sanatımız içinde önemli bir yer tutan askeri giyim organizasyonu ve bunu destekleyen sanayiimiz olan Defterdar Fabrıkası tanıtılmaktadır.
1839 yılından bu yana çalışmasını hiç durmadan sürdürmüş olan bu önemli 'Sanayi kompleksi', 1986 yılında İstanbul, Haliç'teki imar çalışmaları nedeniyle üretimini durdurmak zorunda kalmış ve kısa zaman içinde yıkılarak ortadan kaldırılmıştır. Bugün sadece büyük dokuma salonu boş olarak ayakta durmaktadır.

Hocamız, kıymetli araştırıcı Prof. Önder Küçükerman'ın titiz ve ciddi çalışmalarıyla hazırlanan bu dizinin ilk eseri olan Anadolu'nun Geleneksel Halı ve Dokuma Sanatı İçinde 'HEREKE FABRİKASI' 1987 yılı başlarında yayımlanmıştı. İkinci eser olan 'Dünya Saraylarının Prestij Teknolojisi: Porselen Sanatı ve YILDIZ ÇİNİ FABRİKASI' ise 1987'nin sonlarında yayımlanmıştı. Bu dizinin üçüncü eseri olan 'Türk Giyim Sanayii Tarihindeki ünlü Fabrika 'FESHANE' Defterdar Fabrikası' kitabını da, 1839 yılından 1986 yılına kadar geçen dönemin tarihçesiyle, Türk sanayi tarihi içindeki yerini ve önemini, çok zengin arşivi ve ürünleriyle, sanat ve bilim dünyamıza kazandırmış oldular.

Prof. Önder Küçükerman'ın çok özlü ve akıcı anlatımı ile, eserin incelenmesi çok daha ilginç hale geldiği gibi, aynı zamanda öğretici bir özellik de kazanmıştır. Bizim için çok anlamlı olan katkıları ve kazandırdıkları bu eser için kendilerine ve tüm emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.

GİRİŞ

İstanbul, Haliç'te Bir Fabrika: Eski 'Feshane'

İstanbul'da, ünlü Haliç'in en korunmuş kısmında ve tarihi Eyüp semtinin etkili çevresi yanında, dik tepelerin denizle birleştiği dar ve uzun bir kıyı parçası...

Ve bu kıyıda, 1835 yılından bu yana hemen hemen hiç durmadan 1986 yılına kadar çalışan ve herkesin çok iyi tanıdığı ünlü fabrika:

. İlk ismiyle 'Feshane',
. Son ismiyle 'Sümerbank Defterdar Fabrikası'

Bu kitapta geleneksel Türk dokumacılık sanatının ve askeri giyim sanayiinin içinde çak ilgi çekici ve önemli bir yeri bulunan 'Feshane'nin kuruluşundan günümüze kadar geçen çeşitli dönemleri incelenmektedir.
Ancak önce şu soruyu sorarak işe başlamak gerekir: Bu fabrika niçin bu kadar önemlidir? Ve bunun arkasında neler vardır?

Bu soruya birkaç yönden değişik cevaplar verilebilir. Bunları kalın çizgilerle ortaya koyalım.

Feshane öncelikle, 1835 yılında kurulup üretime geçen ve aradaki uzun zaman dilimi içinde karşı karşıya kalmış olduğu pek çok engeli aşıp 1986 yılına kadar gelebilmiş olan en eski fabrikalarımızdan birisidir. Ancak 1986 yılında İstanbul'daki imar çahşmaları nedeniyle, Haliç'te yer alan bütün sanayi kuruluşlarının kaldırılması nedeniyle, diğer örneklerle birlikte yıkılmaktan ise kurtulamamıştır. Bu arada, ileride bir müze olarak kullanılmak üzere, ünlü fabrikanın büyük atölye binası, prefabrike olarak inşa edilen ilk sanayi yapılarından birisi olması nedeniyle muhafaza edilmiştir.

Ve böylece de ünlü 'Feshane'nin uzun ve ilgi çekici öyküsü 1986 yılında noktalanmıştır...

***

'Eyüp'teki bu fabrika, Osmanlı Devleti için çok önemli yeri olan iki sanayi ürünü ihtiyacmın karşılanması için kurulmuştu: Çuha ve fes. Hatırda tutmak gerekir ki, 1830'lu yıllar Batı'da sanayi devriminin çok canlı ve etkili bir dönemidir. Özellikle kumaş üretiminde her gün yeni teknikler ve makineler geliştirilmektedir. Çuha ve fesin, Osmanlı devleti için o günlerin sanayi ürünleri arasında önemli bir yerinin olmasının nedeni ise şudur. Bilindiği gibi, o tarihlerde yeni kurulan Ordu düzenine göre askeri giyim değiştirilmektedir. Mesela 1826'da da fes giyme kararı alınmıştır. Bu büyük boyutlu istek nedeniyle ülke çok büyük bir kumaş ihtiyacıyla karşı karşıyadır. Üstelik aynı tarihlerde Avrupa fabrikalarında üretilen mamuller, ülkede ortaya çıkmış olan bu açığı kapatabilmek amacıyla ithal edilebilmektedir.

İşte bütün bu büyük hacımlı ihtiyacın, o günlerin şartları içinde, ancak çok modern ve büyük bir sanayi tesisi kurularak karşılanabileceği ortaya çıkmıştır. Nitekim gereken girişimler yapılır, Eyüp'ün Defterdar semtinde, daha önce ünlü konakların bulunduğu bu kıyıya, o tarihin en gelişmiş sanayi imkanları kullanılarak çok modern bir fabrika olan 'Feshane' kurulur.

Bugün artık ortada olmayan bu fabrikadan geriye sadece Türk dokuma sanayii tarihinin önemli belgeleri olan makinelerin fotoğrafları ile, ileride müze olarak kullanılmak üzere korunmasına karar verilen imalat salonu binası (eğer o da yıkılmazsa) kalmıştır.

Artık kendi başlarına sessizce duran bu yorgun makinelerin hangi öyküleri kendilerine sakladıklarını bilemiyoruz. Belki de artık çalışamadıkları için, kendi aralarında yıllar süren uzun dostluğu, ileride bir müze içinde yeniden hayata geçirebilecekleri ve 1800 yıllarının sanayi yarışının kayıtları olarak yenilere anlatacak ve o günlerin keyfini süreceklerdir...

Bu kitapta izleyeceğiniz olaylar, genellikle pek çok eski arşivin ve kaynağın uzun süren taranması sonucunda ortaya çıkarılabilmiştir. Çünkü Feshane ile ilgili olarak düzenli ve ayrıntılı bir arşiv bulunamamıştır.
Hemen anlaşılacağı gibi böyle bir durumda, 1835 yılında kurulup üretime başlayan bu fabrika ile ilgili bilgileri toplama çalışmasında pek çok zorluklarla karşılaşılmıştır. Uzun yıllar içinde fabrikanın, gerek mimari yapısında, gerek üretim tesislerinde ve kullandığı teknolojilerde sürekli ve önemli değişiklikler geçirmiş olduğunu görüyoruz. Ayrıca yönetim yönünden de bir kaç temel değişiklik geçirdiği de ortada olduğuna göre, bu yılları aydınlatabilecek bilgilerin niçin dağılmış bir halde olduğu daha kolaylıkla anlaşılmaktadır.

Bütün bunlar, Türk sanayi tarihinin gelişimi içinde, bugün dikkatle korunması ve değerlendirilmesi gereken önemli belgelerdir.

Bu sitede bulunan resimler ve dökümanlar Önder Küçükerman'a aittir ve izinsiz kullanılamazlar.
Ancak gerekli izin alındıktan sonra ve kaynak gösterilmek kaydıyla kullanılabilir!

© 2015 | Önder Küçükerman