TOFAŞ 100 ADIMDA ENDÜSTRİ İÇİN TASARLAMAK
Mustafa Koç
Türkiye, Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana rotasını çağdaşlığa, büyümeye ve gelişmeye çeviren bir ülke oldu. Dünyada ve ülkemizde yaşanan olumlu ve olumsuz değişimlerden, etkilensek de, her zaman ileriye gitme hedefimizden taviz vermedik. Son yıllarda bu hedefin meyvelerini daha çok toplamaya başladığımız bir döneme girdik. Türkiye, dünyadaki değişimlere hızla adapte olan, genç ve dinamik nüfusunun gücüyle dinamizmini sürekli artıran ve büyümeye devam eden bir ülke. Dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde 17’nci sırada bulunan ülkemizin önümüzdeki yıllarda çok daha üst sıralara yükseleceğine inanıyoruz.
Elbette Türkiye’nin gelişiminde ve gelişmeyi sürdürmesinde, eğitim çok önemli bir paya sahip bulunuyor. Çağdaş evrensel değerler benimsenerek, fırsat eşitliği ilkesi ile sağlam temeller üzerinde yaygınlaştırılabilen bir eğitim sistemi, sürdürülebilir kalkınmanın arkasındaki en önemli itici güç olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde eğitimin; bireylerin ihtiyacı ve ülkelerin kalkınma hedefi doğrultusunda şekil değiştirerek, çağa uyum sağlaması gerekiyor. Özellikle gelişme sürecinde iddialı hedefleri olan ülkemiz için, uygulamaya odaklı, Ar-Ge çalışmalarıyla entegre edilmiş bir eğitim sisteminin hayata geçirilmesi daha da önem kazanıyor.
Türkiye’nin hedeflediği yolda gelişimini sürdürebilmesi için, ülkemizdeki işsizliğe ve nitelikli insan gücü açığına çözüm bulmak hayati öneme sahiptir. . Bu çerçevede biz de Koç Topluluğu olarak, 2006’da başlattığımız “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” projesi ve birçok sektörde sahip olduğumuz uzmanlıkla, gençlerin bilgi, beceri ve yeterliliklerini arttırarak, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmeyi hedefliyoruz. Ülkemizin en büyük ihracat kalemi olan otomotiv sektöründe de, global rekabetçiliğin sürdürülmesi ve daha yenilikçi ürünler geliştirmesi için deneyimli insangücünü destekleyen bir eğitim anlayışı büyük önem taşıyor.
Kurucumuz, rahmetli Vehbi Koç’un 1968’de Fiat ortaklığıyla temellerini attığı Tofaş, bugün otomotiv sektörüne nitelikli insan gücü yetişmesine destek olan bir okul niteliğindedir. 1971’de ilk Murat 124’ün üretiminden bu yana, farklı ArGe yetkinliği evrelerinden geçerek birçok büyük projeye imza atan Tofaş, bugün global markalar için sıfırdan araç tasarlayıp ihraç etme yetkinliğinde global bir oyuncu konumuna geldi. Şüphesiz bu yenilenme hikayesinde edinilen tecrübe ve kazanımlarda değerli ortağımız FCA - Fiat Chrysler Automobiles -’ın katkısı büyüktür.
“100 Adımda Endüstri İçin Ürün Tasarlamak” kitabı projesini ilk duyduğumda, Koç Topluluğu ve Tofaş’ın otomotiv sektöründeki köklü geçmişini, geniş kitlelerle paylaşma imkânı bulacağımız için memnuniyet duydum. Otomotiv sektöründe kaynak kitap olarak kullanılabilecek bu eserin, yeni nesle ışık tutacağına inanıyorum.
ÖNSÖZ
Dr. Afredo Altavilla
EMEA Bölgesi COO / Fiat Chrysler Automobiles (FCA)
Otomotiv sektöründe 100 yıldan fazla süredir faaliyet gösteren Fiat Grup olarak, ürettiğimiz ilk araçlardan itibaren, tüm otomotiv değer zinciri süreçlerinde yenilikçi çözümler sunmayı hedefledik. 1919’da İtalyan ordusu için üretilen Fiat 501 ile başlayan bu tasarım anlayışını birbirinden çok farklı iki araç olan Mefistofele ve 508 Balilla ile devam ettirdik. Fiat olarak bugüne kadar odağında müşteri beklentileri yatan ürünleri geliştirerek , yeni segmentleri ve teknolojik yenilikleri pazara sunarak farklılaştık. Ekonomik bir otomobil beklentisi olan müşterilerin hayat kalitesini yükselten Fiat 500, Uno ve Punto gibi ürünleri bu amaçla geliştirdik. Sadece tasarım değil, teknoloji konusunda da sektörde yenilikçi adımlar attık. Bugünkü motor teknolojisinin temelini oluşturan “enjeksiyon sistemi” bir Fiat buluşu olarak, multiair ve twinair gibi ileri teknoloji ve hafif motorların geliştirilmesine de katkı sağlamıştır.
Fiat için değerli ve gelişmesini sürdüren bir pazar olan Türkiye’de, Koç Holding ile değerli ortaklığımız sayesinde Tofaş’ta yerli üretim, 1971’de montaj çalışmaları ile başladı. Birlikte uluslararası işbirliği yaptığımız, dünyanın çeşitli ülkelerindeki ortaklıklarımıza ürün ve ürün teknolojileri geliştirme konularındaki bilgimizi aktarmayı ve onların gelişimine katkı sağlayarak birlikte büyümeyi misyon edindik. Bu kapsamda yaptığımız paylaşımlarla birlikte Tofaş’ın vizyoner hedefleri ,kararlılığı ve kaliteli insan gücü sayesinde, yıllar içinde Tofaş artık Fiat için hem yerel hem de küresel pazarda, yenilikçi ürünler geliştirip sunabilen stratejik bir Arge Merkezi ve küresel bir oyuncu haline geldi. Bu gelişim sürecinde Avrupa ülkelerindeki müşteri ihtiyaçlarını karşılamak üzere , Tofaş ile birlikte geliştirdiğimiz Tempra modeli, Türkiye’de ihraç edilen ilk kitlesel otomobil oldu. Palio serisi, “dünya otomobili” kavramını yarattı. Doblo ve Fiorino modelleri kendi segmentlerini yaratan ürünler oldular.
Bugün geldiği noktada Tofaş’ın Doblo, Fiorino ve Linea modelleriyle FCA’nın dünyadaki tek üretim merkezi olması, yan sanayisi ile birlikte ortak tasarım faaliyetleri ve kısa süre önce elde ettiği Dünya Klasında Üretim’de (WCM) altın seviye başarısı ile küresel otomotiv sektöründeki konumumuzun güçlenmesine katkı sağladı. Yılda 400 bin üretim kapasitesine sahip olan Tofaş, dünyanın 80 ülkesine ihracat yapıyor. 2014 sonunda tasarlayıp ürettiği araçlarla Kuzey Amerika’ya açılmaya hazırlanıyor.
46 yıllık değerli işbirliğimiz boyunca Tofaş sürekli gelişmeye inanan ve geleceğe odaklanan bir kurum olarak başarılı projelere imza attı. Şimdi ise, kazanacağı yeni yetkinliklerle ve yatırımlarla otonom Ar-Ge olma yolunda hazırlanıyor. Tofaş’ın otomotiv sektöründe eriştiği seviyeyi gördüğümüzde, Fiat olarak gurur duyuyoruz ve bu yolda Tofaş’a her türlü desteği vermeye hazırız.
100 Adımda Endüstri İçin Ürün Tasarlamak” adlı kitap Tofaş’ın ArGe yetkinliğini kazanma yolculuğunu ve ve ürün tasarımındaki tecrübelerini anlatıyor Aynı zamanda FCA ve Tofaş’ın 19 yıllık tasarım birlikteliğinin de bir ürünü niteliğinde. . Ürün konseptinin geliştirilmesinden ürünün geri dönüşüm aşamasına kadar tüm detaylarıyla, özenle ve somut örneklerle hazırlanmış bu kitabın oldukça bilgilendirici olduğuna inanıyorum. Endüstriyel tasarımcıların ve öğrenciler için bu eserin özel bir vaka incelemesi niteliğinde olduğunu düşünüyorum
FCA yönetimi adına, tecrübelerini paylaşıp kitabı hayata geçirdiği için Tofaş’a ve kitabın yazarı Prof. Önder Küçükerman’a bu aydınlatıcı eser için teşekkür ederim.
ÖNSÖZ
Kamil Başaran
CEO / Tofaş
Anadolu’da binlerce yıl önce üretilen geleneksel arabalardan sonra 1900’lü yıllarda motorlu taşıtlar, Türk toplumunun sosyal ve ekonomik hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. Özellikle Bursa’da at arabası ustalarının yapım atölyeleri, ülkeye motorlu araçların girdiği andan itibaren yine bu ustaların birikimiyle otomotiv sanayiine dönüştü. Bu adımla birlikte 1929 yılında ilk montaj denemesiyle başlayan bu süreçte ülkemizde üretilen araçların sayısı yıllar içinde hızla arttı. 1950’de 32.500 civarında olan ülkemizdeki araç parkı, 1960’ta 114.000 adede ulaştı. Günümüzde trafiğe kayıtlı araç sayısının 17 milyona yükseldiğini göz önüne alırsak, ülkemizde otomotiv sektörünün ulaştığı noktayı çok daha iyi anlarız.
Türkiye otomotiv sanayiinin gelişiminde önemli bir milat teşkil eden, Tofaş Türk Otomobil Fabrikası, 46 yıl önce, döneminin çok ilerisinde bir vizyonla kuruldu. 1970’lerde Avrupa’da en çok tercih edilen aile otomobili Fiat 124 / Murat 124’le Bursa fabrikamızda başlayan üretim süreci; 2000’li yıllara kadar her döneme damgasını vuran Murat 131 ve versiyonları ile Türkiye’nin ilk ihraç modeli Tempra, Tipo, Uno, Palio ve Siena modelleriyle devam etti. 1995’te ise Tofaş Arge’yi kurduk. Bir grup mühendis arkadaşımızın görev aldığı ArGe, o dönemde üretimde ağırlıklı olarak karşılaşılan sorunlara destek olma yetkinliği ile sınırlıydı. 2000li yıllarda ise ArGe yetkinliğimiz çok daha ileri seviyeye geldi. Fiat’la birlikte Doblo projesinde ürün geliştirme sorumluluğunu üstlendik. Ardından fikri ve sınai mülkiyet hakları bize ait olan, Fiat Fiorino projesi ile Türkiye’de farklı global markalara araç geliştirme yetkinliğine sahip ilk firma olduk. Yeni Doblo ve Yeni Linea projelerinin geliştirme faaliyetleri de bunu takip etti; geliştirdiğimiz bu araçlar Türkiye’nin kendi segmentlerinde en çok tercih edilen modelleri oldular. Birkaç mühendis ve sınırlı yetkinliklerle başlayan ArGe yolculuğumuz bugün 500ü aşan ArGe çalışanımızla, aralarında başta Kuzey Amerika ve Kanada olmak üzere, dünyanın farklı bölgelerindeki müşteriler için, farklı araçlar geliştirerek devam ediyor.
Küresel rekabette varlığımızı sürdürmek, ülkemize katma değer yaratmak için uzun dönemli işbirlikleriyle ortak çalışmalar yaparak, sadece kendimizi geliştirmeyi değil, birlikte çalıştığımız ekosistemimizle birlikte büyümeyi hedefliyoruz. Bu yolculuğa çıktığımız ilk günden beri bayi ve tedarikçilerimizle kolkola yürümeyi, edindiğimiz kazanımları onlara aktarmayı ilke edindik. Bugün yüksek standartlarda satış ve satış sonrası hizmetler sunan bayi teşkilatımızla ve dünyanın başlıca üreticileri için ürün tasarlar duruma gelen tedarikçilerimizle yolumuzda sağlam adımlarla ilerliyoruz.
“100 Adımda Endüstri İçin Ürün Tasarlamak” kitabı , bir aracın A’dan Z’ye nasıl tasarlandığını, ürüne dönüştüğünü ve müşteriyle buluşmasını anlatıyor. 30 yıldır Tofaş çatısı altında, ürün geliştirmeden satın almaya kadar pek çok farklı alanda görev aldım. Bu eserde anlatılan süreçlerin bizzat şahidi olarak, bu deneyimlerin sektör ve gençler için yolgösterici olduğuna inanıyorum. Ar-Ge, inovasyon ve ürün geliştirmede Tofaş’ın deneyimlerini geniş kitlelerle paylaşmamızı sağlayan bu eser, tüm Tofaş Ailesi için büyük bir değer taşıyor.
Geleceği kurgularken, Türk otomotiv sektörünü global arenada rekabetçi kılacak unsurların başında Ar-Ge ve inovasyonun geldiğini, tasarım yolculuğunda da bizi ileriye taşıyacağının bilincindeyiz. Zamanın ruhunu en iyi şekilde okumaya odaklanarak, tüm dünyada değişen sektörel koşulları ve müşteri beklentilerini izliyor, teknolojinin gelecek projeksiyonunu tahlil ediyoruz. Geleceğin araçlarını tasarlarken birlikte çalışacağımız genç beyinlerin de bu eserdeki tecrübelerden geniş ölçüde faydalanacağına inanıyorum.
Türk otomotiv sektörünün 46 yıldır geçirdiği aşamaları gösteren bir rehber niteliği taşıyan “100 Adımda Endüstri İçin Ürün Tasarlamak”; otomotiv sektöründe kariyer yapmak isteyen Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü öğrencileri başta olmak üzere, tüm öğrenciler, akademisyenler, tasarımcılar ve sektörümüz için bir başucu kitabı niteliğinde olması hedeflenerek hazırlandı.
Sektörümüze ve Tofaş’ın tarihine ışık tutan kitaba verdiği emek ve katkılarından dolayı, Prof. Önder Küçükerman’a çok teşekkür ediyorum. Bütün faaliyetlerimizde yanımızda olan ve desteğiyle bize her zaman güç veren Koç Holding ve Fiat Chrysler Automobiles’a , 46 yıllık geçmişimiz boyunca tasarlayıp ürettiğimiz tüm araçlara emek veren çalışanlarımıza ve paydaşlarımıza teşekkürü borç bilirim.